Akşam saatlerinde özellikle şu pandemi günlerinde herkes erkenden evine kapanır, ailesiyle vakit geçirir. Ben de aynı şekilde çalıştığım gazeteden çıktım direk evimin yolunu tuttum. Bizler basın mensupları gündemden çok uzak kalmayız. Her ne kadar evde çocuklarla vakit geçirmek için zaman ayırsak bile aklımız kulağımız hep gündemden yanadır.
Dün akşam da yine aynı şekilde bilgisayarımı açtım gündeme dair gelişmelere bakayım derken, önüme bir mail düştü.
Mail, LÖSEV’in lösemili çocuklar ve kanserli hastalara ve aynı zamanda onların aileleri için bir yardım çağrısı maili idi.
Böylesine bir çağrıya duyarsız kalınmaz. Ben de elimden geldiği kadar bu çağrıya ortak olmak istedim.
LÖSEV tamamı gönüllülerden oluşan bir ekip…
Ve o ekip hem lösemili çocuklar için var güçleriyle çalışıyorlar, emek veriyorlar. Hem de kanserli hastalara ve ailelerine destek için sahadalar.
Öncellikle bu kocaman aileyi tebrik etmek gerekir. Bize de onların bu mücadelesini desteklemek, seslerine ses olmak düşüyor.
Toplumumuzda LÖSEV’i bilmeyen tanımayan yoktur herhalde…
Ben burada yine kısaca ne zaman kurulduğu, temel amacının ne olduğu hakkında kısa bir bilgi paylaşayım.
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), 1998 yılında kuruldu. Lösemili çocukları tedavi etmek amacıyla kurulan bu yapı daha sonra 2000’li yıllarda Türkiye'nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE'yi, 2008 yılında ise lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar Okulu’nu açtı. Daha sonra 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü’nü hayata geçirdi.
LÖSEV’in, programında sadece lösemili çocukları ve kanser hastaları tedavi etmek olmadığını biliyoruz. Bu insanların tedavilerinin yanında bir de tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendiriyor, köklü çözümler yaratıyor, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürmeyi temel görev sayarak çalışmalarını yıllardır bu amaca uygun bir şekilde yürüten ender kuruluşlardan biridir.
Şimdi asıl konumuza gelecek olursak…
Efendim! LÖSEV bu Kurban Bayramı’nda bağışlarımıza talip.
Edindiğimiz bilgilere göre LÖSEV’e kayıtlı hastaların ve yakınlarının yüzde 87’si asgari ücret ve altında gelire sahip, kırmızı et almakta zorlanan aileler olduğu…
Kanser hastası yetişkinlerde ekonomik yoksunluğun çok kritik seviyede olduğunu tespit eden LÖSEV, Kurban Bayramı döneminde aldığı vekâleten kurban bağışları ve yıl içinde yapılan adak bağışlarını hem çocuk hem yetişkin tüm kayıtlı hastalarına ulaştırmaya aralıksız devam ediyor, bu bayramda da aynı şekilde hizmetini yerine getirmek istiyor. Bunun için de biz gönüllülerden destek istekleri var.
Tam 14 yıldır vekaleten Kurban Bağışları Projesini hayata geçiren LÖSEV, bunun yanında da 12 ay süren et ve et ürünleri yardımı, Et Kart çalışması ile bu hastaları hayata bağlıyor diyebiliriz.
LÖSEV 1996’dan beri her sene gücüne güç katarak büyümeyi sürdürüyor. Tabi bu sadece LÖSEV’in ekibiyle olmuyor. Desteklerimizle, dayanışmamızla birlik ve beraberlik ruhumuzun bir sonucu olarak yoluna emin adımlarla devam ediyor.
Türk Milleti’nin bu tür kuruluşlarda hassas olduğunun da altını çizmek lazım. Söz konusu öncelikle o hastalıkla mücadele eden yavrularımızın tedavileri . Bu çalışmaların yanında kanser tedavisi gören insanlar ve aileleri büyük destekler görüyor LÖSEV’den.
Gerçek şu ki; Kurban Bayramı hassas bir öneme sahiptir. Amacı da ihtiyaç sahibini gözetlemek ve desteklemek olduğunu müslüman coğrafyası olarak biliyor ve önemsiyoruz. Bu bağlamda LÖSEV de hassas bir amaç için kurulmuş, hassas duygular içeren, yine hassas çalışmalar yapan bir yardım kuruluşudur. LÖSEV’e bağışlanan her kuruşun tedavi gören insanlara ve onların ailelerine gittiğini biliyoruz.
Bunun için seslerine ses olmak lazım. Bu hastalıkla mücadele etmek zor iştir. Hem maddi hem de manevi olarak yanlarında olmak gerekir. Gelin bu bayramda biz de onların yanında olalım. Alacakları proteinde bizim de desteğimiz olsun.
Birlikte daha güzel tat almak için sen de bağış yap!