Bursa NetHaber
2021-06-21 15:07:20

Büyük hayal kırıklığı - Futbol 4,0

Cüneyt ALKIŞ

cuneyt.alkis@hotmail.com 21 Haziran 2021, 15:07

Kâbus gibi geçen Euro 2020’ye büyük hayal kırıklığı ile veda ettik.

Zaten hiç gelmemişiz.

Sıfır çektik, turnuvalarda en çok gol yiyen takım sıralamasına girdik, sadece 1 gol atabildik. Verdiğimiz pozisyonlarda tersten rekor kırdık, kalecimiz yediği 8 gol dışında mislisini de kurtardı.

 Ve daha niceleri…

Turnuvadan önce çeşitli platformlarda umutlu olmadığımı söylemiştim. Hatta ileri gidip turnuvanın hayal kırıklığı Türkiye, Hırvatistan ve Portekiz olur demiştim. Bu elbette sadece bir his değil, takımların kendi nazarımdaki başarı kıstaslarıma uymayan yapılarda oluşuydu.

Ciddi bir beklenti oluşturulduğunu, turnuva tecrübemizin olmadığını, turnuvaya genelde başarılı olan milli takımların 2-3 kulüpten oyuncu aldığı bir yöntemle değil de 18 farklı takımdan oyuncu ile gittiğimizi, yeterli hazırlanılmadığını falan söylemiştim.

Nitekim çok daha fazlasını gördük.

Açık ara turnuvanın en kötü takımıydık. Bireysel olarak çok iyi ve kariyerli oyuncuların bu kadar kötü performans göstermesi 2 konuyla açıklanabilir.

Birincisi; fiziksel, mental ve taktik olarak turnuvaya hiç gelmemişiz, bu çok belli. Lille’de Paris Saint Germain’i geçip şampiyon olarak tarih yazan Burak, Zeki, Yusuf, Leicester City’deki performansıyla İngiltere’de sürekli en iyi maç kadrolarına giren Çağlar, İtalya’nın en başarılı takımı Juventus’un stoperi Merih, Serie A’da müthiş bir sezon geçiren Hakan, West Bromwich’in banko oyuncusu Okay, ligimizin en flaş isimleri Uğurcan, Ozan vs. nasıl bu kadar kötü olabilirdi ki.

İkincisi de turnuvaya hazırlık ve taktik açıdan neredeyse laubalilik ve amatörlük seviyesinde kalmamızdı. Artık günümüz futbolunda en önemli konu taktik ve fiziksel dayanıklılık. ‘Hadi oğlum, hadi aslanım, vatan için’ gazlamalarıyla bir yere kadar gidiliyor. Motive olmak için bunlar önemli olabilir ama tek başına yetmediğini bu turnuvada ve Türk takımlarının uluslararası maçlarında gördük, görüyoruz.

Beğendiğim bir yorumcu olan Ali Ece ilginç bir konuya değindi geçen akşam. Turnuva öncesi hazırlık maçlarını rakibimiz olan İtalya, Galler ve İsviçre’ye taktik teknik açıdan benzer takımlarla değil de Gine, Azerbaycan, Moldova gibi alt seviye takımlarla yapmıştık..Ali Ece bu takımlarla oynamamızın sebebini genel galibiyetimizi artırma adına söyledi. Yanı sıra ligi hemen bitirip kampa en erken başlayan milli takımlardan biri olarak oyuncuların bu süreçte aileleri ile Antalya’da kamp değil de tatil yaptığını ve idman anlamında kayıplarının da çok olduğunu söyledi.

Sonuna kadar katılıyorum...

Futbolda başarısızlık var, grupta sıfır da çekebilirsin ama bu teslimiyet, bu kötü oyun, mücadelesizlik, analizden taktikten yoksun uyumsuz ve kopuk bir takım herkesi üzdü. Üstelik kariyer anlamında en iyi oyunculardan kurulu bir milli takımken bunun olması futbol camiasında travma etkisi yarattı.

Bundan sonra ne olmalı? Futbol 4.0

Çok uzun yıllardır saman alevi gibi parlayan başarılar dışında uluslararası arenada ne milli takımımız ne de kulüp takımlarımız kayda değer bir başarı gösteremedi.

Buna rağmen hala ders almadık, bir plan program oluşturamadık. Almanya, İtalya, Belçika, İspanya gibi ülkeler de zamanında dip yapmıştı ancak sorunu doğru teşhis edip doğru bir sistem kurunca iyi jenerasyonlar çıkarmaya başladılar ve meyvesini on yıllardır yiyorlar.

Sıra bizde…

Artık kendi gerçeklerimizle yüzleşmek, futbol anlayışımızda devrim yapmak, futbolun içinden gelenlere yönetici pozisyonunda yer vermek, oyuncu yetiştirme temelli bir sistem oluşturmak ve sabretmek zorundayız.

Dünya değişiyor, geleneksel futbol anlayışı da. Pek çok yeni metodoloji var. Artık antrenman ve taktik bilimi, teknolojinin futbola entegresi, başka bilimlerden yararlanılması gibi konular futbolun olmazsa olması.

Özellikle son dönemde yıldızı parlayan genç antrenörler kendi deneyimlerini, farklı öğretilerle harmanlayıp uygulamaya çalışırken; futbola olan gelenekçi bakış açısını, yenilikçi ve modern bir anlayışla da değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışıyor.

Endüstri 4.0'ın konuşulduğu günümüzde, futbolda da benzer bir durum var. Biz de Türk futbolu için Futbol 4.0'ın yapı taşlarını döşemeliyiz.

Bu kez bunu ıskalamayalım…

Yorumlar (1)

Bursalı Osman 3 Yıl Önce

Kardeşim yeni görevin hayırlı olsun çok güzel analiz etmişsin bizim ilk önce zihniyetimizin değişmesi lâzım anca o zaman başarılı oluruz kolay gelsin.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.