banner40

banner6

banner14

Baysal: "Hayvancılık ve tarım da neoliberal politikaların kurbanı oldu"

Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal: “’Türkiye kendi kendine yeten bir ülkedir’’ cümlesinin duyulmaz olduğu bir süreç yaşanıyor, oysa Yerli Malı Haftası’ndan sonra, en bilindik cümledir bu, özellikle ‘’gıda’’ üretimi ilgili olarak” dedi

EKONOMİ 16.04.2022, 11:56
Baysal: "Hayvancılık ve tarım da neoliberal politikaların kurbanı oldu"
banner26

Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal, tarım ve hayvancılıkla ilgili yapmış olduğu açıklamada uyarılarda bulunarak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin azaldığına dikkat çekti. Öte yandan tarım ve hayvancılığın neoliberal politikaların kurbanı olduğunun da altını çizen Baysal, “Aile işletmelerinin yani küçük ve orta ölçekli işletmelerin azalması elbette sadece Büyükşehir Yasası ve kırsaldaki sosyal yaşamın yetersizliğine bağlanamaz. Ülkede genel olarak hakim olan ‘’neoliberal politikalar’’ tarım ve hayvancılığa da uygulanmış, bugün yaşadığımız sorunlara yol açmıştır” diye konştu.

Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal’ın açıklaması şöyle:” Tarım ve hayvancılık, beslenme ihtiyacı nedeniyle her zaman önemli ve önceliklidir; bu nedenle devletler üretim politikalarını belirlerken tarım ve hayvancılık üzerinde özellikle çalışırlar. Anadolu da bu anlamda, tarım ve hayvancılığı her zaman öncelemiş, halkın büyük çoğunluğu geçimini bu yolla sağlamıştır.

Oysa son yıllarda, üretici/yetiştiriciler ve bu alanda çalışan tüm profesyoneller sürecin tersine evrildiğini, üretimle ilgili sorunlar yaşandığını, bunun gıda arzında sorun yaratacağını sıklıkla ve artık yüksek sesle dile getiriyorlar; tarım ve hayvancılık bitiyor diyorlar.

Sorun neredeyse ezbere biliniyor; girdi maliyetleri yani hayvan yemleri, elektrik, su, özellikle nakliye için önemli olan yakıt, ilaç ve sağlık giderleri…

Bu sorunlar, aslında ülkenin genel ekonomik sorunları ile doğru orantılı ve burada devlete düşen yetiştiriciyi desteklemek. Peki destek verildiği söylendiği halde neden üretici, yetiştirici hala zor durumda?

Girdi maliyetleri aslında sonuç, sebepler gözden kaçırılıyor…

2014 yılında Büyükşehir Yasası ile ilk darbeyi aldı tarım ve hayvancılık. Köyler mahalleye dönünce tarım alanlarında imar değişiklikleri oldu, ahır yapmak zorlaştı, kentleşme başlayınca koku şikayetleri nedeniyle hayvancılık yapanlar bulundukları yerden uzaklaşmaya zorlandılar. 2019 yılına kadar devam eden bu süreç, geri dönüşümsüz bir çok zarardan sonra fark edildi ve Ekim 2020’den itibaren ‘’kırsal mahalle’’ ile çözüm bulunmaya çalışıldı; yani son bir buçuk yıldır vergi, harç ve su ücretlerinde indirimlerle tarım ve hayvancılık tekrar özendirilmeye çalışılıyor.

Bu durum aile işletmelerinin azalmasının en önemli nedenlerinden biridir. Tarım ve hayvancılık ile uğraşan kırsaldaki nüfus hızla erimektedir. Karlılığın giderek azalması, sosyal yaşamın ve yaşam refahının kırsalda yetersiz oluşu özellikle gençler için kentleri daha çekici kılmaktadır ve bu aynı zamanda göçe de neden olmaktadır. Kırsal nüfusu ve üretimi azalırken, şehir nüfusu plansızca artmaktadır.

Aile işletmelerinin yani küçük ve orta ölçekli işletmelerin azalması elbette sadece Büyükşehir Yasası ve kırsaldaki sosyal yaşamın yetersizliğine bağlanamaz. Ülkede genel olarak hakim olan ‘’neoliberal politikalar’’ tarım ve hayvancılığa da uygulanmış, bugün yaşadığımız sorunlara yol açmıştır. Şu anda ülkenin pek çok yerinde sermaye sahiplerinin büyük çiftlikleri vardır, hayvancılığı onlar yapmaktadır ve hayvancılığı geliştirmek için zaman zaman yapılan devlet teşvikleri popülist olmaktan öteye gitmemekte, sadece endüstriyel büyük çiftliklerin oluşmasını ve varlıklarını sürdürmesini sağlamaktadır. Bu çiftliklerle birlikte görece hayvan sayısı da artmaktadır. Ancak çok iyi bilinmelidir ki hayvan sayısının değil sürdürülebilir olmasının ve niteliğinin önemi vardır. Aile işletmeleri bu noktada önemlidir; aile işletmesi her şartta hayvancılığı ve tarımı sürdürmeyi dener, sonuna kadar direnmeye çalışır ancak sermaye ‘’karlılığı’’ azaldığı anda işletmeyi yani hayvancılığı bırakır. Son zamanlarda çok fazla hayvan kesilmesinin bir nedeni aslında budur, zarar eden sermaye sahipleri hayvanları satmaktansa kestirmeyi tercih etmektedir.

Ülkenin içinde bulunduğu genel ekonomik sorunlar nedeniyle zor günler geçiren ülke hayvancılığında hem hayvan refahı hem hayvancılık ekonomisi hem de insanların sağlıklı ve sürdürülebilir hayvansal gıdaya ulaşımı konusunda son derece olumsuz tablolarla karşılaşılmaktadır.

Türkiye’de uzun zamandır ‘’dişi hayvanların’’ kesimi yasaklanmıştır. Son günlerde sadece dişi hayvanlar değil ‘’gebe hayvanlar’’ bile kesilmektedir. Çünkü yetiştirici hayvanları besleyecek yemi bile bulamamaktadır. Devlet yetiştiriciye hayvanını kestirmeyi yasaklamış, ancak işini nasıl sürdüreceğini, devam edebilmek için ne yapması gerektiğini söylememiştir. Bununla da yetinmemiş, özellikle hayvan refahı için çok gerekli olan, bunun yanında kaba yem ihtiyacının en ekonomik hali, suyun en az kullanıldığı alan olan ‘’meraları’’ daha fazla imara açmıştır. 1975 yılında 21 milyon hektar mera alanı varken 2021 yılında bu rakam 11 milyon civarına gerilemiştir.

Mera sorunun somut bir örneği bugünlerde Bursa’da yaşanmaktadır. Osmanlı’dan beri mera vasfında olan, özellikle son dönemde ıslah edilerek ‘’çok iyi vasıflı mera’’ statüsü kazandırılan mera şu anda mera özelliği dışında kullanılmak isteniyor ki bu meradan yaklaşık 2 bin 600 büyükbaş, 3 bin 200 küçük baş hayvan yararlanmaktadır.

Bu süreçten veteriner hekimlik ve hayvan sağlığı da payını almıştır. Yıllarca, kırsalda yetiştirici ile omuz omuza çalışan veteriner hekimler artık pes etmiş durumdalar. Muayenehanelerini kapatıyorlar ya da küçük evcil hayvan hekimi olarak çalışmaya devam ediyorlar. Bir süre sonra, bir şekilde hayvancılık yapmaya devam eden yetiştiriciler hayvanları için sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekecekler, bu aynı zamanda halk sağlığına da olumsuz yansıyacak. Gıda değeri olan hayvanların gıda yoluyla ya da direk temas yoluyla bulaşacak bir hastalığı olup olmadığı tespit edilemeyecek. Hayvanların en doğal hakları olan sağlıklı ve refah içindeki yaşam haklarını gasp edilmiş olacak. Bugün bile, devletin koruyucu hekimlik hizmetleri yetersiz kalmakta, hem hayvan refahı hem hayvan sağlığı korunamamakta, hayvanlar sık sık hastalanmakta, buzağı ölümlerinin bile önüne geçilememektedir.

Oysa, suyun daha az kullanılmasına da olanak sağlayacak, yem maliyetini düşürecek meraların kullanımı arttırılabilir, yetiştirici hem eğitimle hem teknik alt yapı ile, hem yem bitkilerini yetiştirmesine olanak sağlayacak şekilde yetiştirilebilir, kırsaldaki yaşam refahı ve sosyal yaşam istenen düzeye getirilebilir, tarımsal ürünlerin çeşidi ve pazarlaması bölgeye göre planlanabilir, pazarı için devlet desteği sağlanabilir, yetiştiriciye hayvanların refahı ve sağlığı için koruyucu hekimlik hizmetleri yeterince verilebilir.

Tarım ve hayvancılığın bu noktaya gelmesinde devletin desteğini çekmesi yani tarım ve hayvancılığın serbest piyasa ekonomisinin bir aracı haline getirilmesinin etkisi çok büyüktür. Çözümün, neoliberal ekonomiyi benimsemiş yönetimlerden beklenmesi çözümsüzlüğü pekiştirmektedir. Bu şartlarda, üreticinin/yetiştiricinin birbirine sahip çıkarak kooperatifleşmesi bir çözüm, hatta tek çözüm olarak görünmektedir. ”

banner9
Yorumlar (0)
12
kapalı
banner5
banner36
Namaz Vakti 19 Nisan 2024
İmsak 04:41
Güneş 06:13
Öğle 13:08
İkindi 16:52
Akşam 19:53
Yatsı 21:19
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14